1 Nisan 2012 Pazar

Arabesk, Pop, Caz, Alaturka!

        Sevgili arkadaşlar merhaba,

        Hep fotoğraf, hep fotoğraf olmaz, daha fazla paylaşmak gerek dedim:) Sizlerle uzun süredir görüşüyoruz, sunumlar yapıyoruz, sohbetler ediyoruz... Farkına vardığımız ve zamanında bizim de yaşadığımız bazı hallerde bulunuyorsunuz, bu defa buna değinmek istedim:)
     Mesela, bir lise öğrencisi üstüne yüklenen sorumluluklar gereği ve tabii gençliğin verdiği enerjiden dolayı, herhangi bir ortamda LİSE sözcüğünü duyduğu anda tüyleri diken diken olur. Bilirim, ben de liseli oldum:) Ve bu baskının yaşattığı, bir zamana yayılma durumu yaşadım... Nasıl mı? Şöyle ki;
     Çocukluğumu geçirdiğim Konservatuar'a, ölçmeden, tartmadan, biçmeden ve 'ben gerçekten ne istiyorum'u düşünmeden girdim. Caz, rock, pop dinlemenin ve yanında birçok şeyin 'yasak' olduğu bir yaratıcılık ve yetenek okulunun içinde buldum kendimi...
    Üniversite beni içindeyken korkutmaya başlamıştı. Müzik benim hayalimdi ve bu hayalin içinde yıllarımı geçirdim. Sonra yaşadım ve gördüm ki, aslında 'müzik hiç bırakmadığım bir oyun' olsun diye hayal kuruyormuşum ben...
     Sonra BİLGİ'me girerek hayatımdaki en doğru seçimi yaptım. Bu defa isteyerek, bilerek, tartıp biçerek girdim ve bölümüme aşık olarak okudum. Konservatuar'da yaşadığım kısıtlamaları öyle güzel unutturdu ki bana, özgürlüğün, aidiyet duygusunun, saygının tadına vardım. "Okul için değil, yaşam için öğrenmeliyiz" SÖZünün arkasında durdu ve farkındalık duygumu arttırarak, müziğimi daha çok sevdirdi bana. Böylece müzik de hiç bırakmadığım bir oyun oldu benim için:)
     Ne okumanın zorluklar altında tepemize bindirildiği bu sistemden korkun, ne de hayatta ne istediğinizi ararken düşünmekten. Gerçekten istediğiniz neyse, korkmadan hayalinize sarılın!
 

Yasaklara inat güzel bir caz standartıyla, gözlerinizden öperiz:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder